Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı oteli Harbiye’de açılan Hilton’dur. 1958 yılının Sonbaharında Altın Trompet ve tüm zamanların en iyi caz sanatçısı Luiz Armstrong Hilton’un balo salonunda konser vermiş. Bu konser için aylarca hazırlık yapılmış. Hem salon mükemmel , hem de dinlemeye gelenler şık ve harikaymış. Belli bir saat olunca, konser başlamış. Ama konser başladığında hiç beklenmeyen ve istenmeyen bir olay olmuş. Konserin başlama zamanı ile ana yemeğin servis zamanı çakışmış.
Sanatçılar, sanatlarını icra ederken ,salonda çatal ve bıçak sesleri, gürültü,garsonlar gelip- gidiyormuş. Luiz Armstrong bir anda orkestrasına dönerek müziği kesmelerini söylemiş. Ardından bütün müzisyenler salonu terk etmiş ve odalarına çıkmış. Salonda bulunan konuklar dona kalmış. Otel müdürü ve ilgililer sorunu çözmek için hemen şarkıcının odasına gitmişler. Ama ne yaptılarsa şarkıcıyı ikna edememişler. Sonunda Otel müdürü bir tehditte bulunmuş.’’ Eğer konsere çıkmazsanız ;Sözleşmede bulunan bir milyon doları tazminat olarak sizden talep etmek zorunda kalacağım ‘’. Herkes sanatçının ikna olup saniye çıkmasını beklerken, Luiz Armstrong hemen çeki çıkartmış, 1 milyon dolar yazıp Otel müdürüne vermiş. Demiş ki ‘’siz benim koşullarıma uymadığınız takdirde, ben burada sanatımı icra edemem. Sanatımı icra edemediğim bir salona da çıkmam. Araya Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye Büyükelçisi girmiş. Tek bir şartla Louis Armstrong’u İkna etmişler.’’ Salonda yemek yenmeyecek, sadece içecek servisi yapılacaktır’’ diye duyurulma şartı ile Luiz Armstrong’un sahneye çıkmasını İkna etmişler. Salonda bu istek duyurulmuş, bunun üzerine sanatçı ve orkestrası yeniden sahneye çıkıp muhteşem bir konser vermiş.
İşte arkadaşlar özsaygı böyle bir şey. Özsaygı, ilkelerin olmasını da gerektirir. Başarılı insanları incelediğimizde karşımıza etik kodlar, iş ilkeleri ve özsaygı gibi kavramlar çıkar.
Basit bir örnek verelim isterseniz.
Bazı Toplantı ilkelerim;
- Toplantıdan en az bir gün önce o toplantının gündemi ile ilgili tüm çalışma notlarımı ve araştırmalarımı tamamlamış olurum.
- En az bir kez toplantıdaki konuşmamı prova ederim. Mümkünse konu hakkında bilgi sahibi bir arkadaşımdan beni dinlemesini değilse ayna karşısında bir kez toplantı notlarım eşliğinde prova yaparım.
- Toplantı yerinin uygun olup olmadığını kez bir daha teyit ederim.
- Toplantı yerine 2 saat önceden gidiyorum. Düzeltmeleri yapıyorum. Hazırlıkları kontrol ediyorum.
Toplantı saati belli ve günler öncesinden duyurulmasına rağmen bazen geç kalabiliyoruz. Eğer söz gelimi on toplantı veya randevumdan iki ya da daha çok kez geç kalıyorsam bu benim için bir uyarıdır aslında. Çünkü geç kalmakla aslında en büyük haksızlığı kendime yapıyorum. Filmin başını seyretmeden sonuna yetişmenin kendimize ne gibi bir yararı olabilir ki?
Özsaygı ve yaptığı işi önemseyen, kişi toplantıya zamanından 5 dakika önce gelmeli. Başarılı insanların kodlarını hatırlayalım yeniden.
Başarılı İş İnsanının Kodları:
- Etik
- İlke
- Özsaygı
Geç kalan sunumun başını kaçırıyor. Geç kalan sunumu yapanın geçmişini bilmiyor. Bu kadın uluslararası firmada çalışmış.( Abdi İbrahim,Bioderma) gibi ve şu anda kendi danışmanlık firması var. Bir sürü insana ve şirkete hizmet veriyor. Bunları bilmeden, bu kadının nasıl bir girişimcilik yaptığını bilmeden, geç gelip salonda oturuyorlar.Onlar için sadece konuşuyormuş gibi gözüküyor. O yüzden özsaygı çok önemli arkadaşlar. Uçak kalktıktan sonra artık o uçağa binemeyiz. Global Agena Danışmanlık benim için o kadar değerli ki bu yüzden yaptığım toplantılar, sunumları çok önemsiyorum . Ancak çalışmalarımı, toplantılarımı, iletişimi kendim yapıyorum Global Agena Danışmanlık değil.
Bunu sebebini çok düşündüm.
Etik Kodlarım:
- Verdiğim sözleri yerine getiriyorum.
- Herkese doğruyu anlatıyorum.
İlkelerim:
- Toplantılara zamanında gidiyorum.
- Randevularıma zamanında gidiyorum.
- Günler öncesinden toplantı konularım için araştırma yapıyor ve hazırlanıyorum.
Özsaygı:
- Hayatımı ve işimi o kadar önemsiyor ve inanıyorum ki; kişisel marka olmak ve bunun alt yapısını sağlam temellere oturtmak için bir marka danışmanı ile çalışıyorum.
Tavsiyem; her şeyden önce üyelerimizin ve ekibinizin saygısını kazanmanız olacaktır.
Bunu için ise yukarıda saydığımız, Başarılı İş İnsanının Kodlarını içselleştirin.
- Etik
- İlke
- Özsaygı
Eğer yaptığınız işe saygısı ve inancı olmayan bir kişi ile karşılaşırsanız gerekirse o kişiyle iletişimi bitirin. Burada önemli olan bu kişi veya kişilerle yaptığınız toplantı, iş sunumu sonunda kişi ya da kişilerin toplantının sonunda ki tutum ve davranışlarına göre bir sonraki duruşunuza karar vermeniz.(Örnekleme yap. Daha önce yaşadığın bir olayı anlat.) Sizinle işiniz ile ilgili iletişim de bulunan her kişi bilsin ki, SİZ işinize saygı duyuyorsunuz. Zamanla ne kadar tutarlı olduğunuzu gördükçe güvenleri artar. Üye olmasalar dahi sizi böyle bilmeleri size saygı duymalarını sağlayacak ve değer katacak. Tolstoy’a atfedilen bir söz var. “İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşundadır.”
İnsanın gerçek gücü önce kendi içinden gelir. Önce kendinize saygı duyarsınız. Önce kendi işinize saygı duyarsınız. Kendi olanaklarınızla, kendi ayaklarınızın üzerinde. İşte o sarsılmaz duruşa ulaşırsınız. Size pırıl pırıl, harika, rengarenk, bir yıl diliyorum.
Saygı ve sevgi ile kalın…
Özlem Gündem
Global Agena&İdeamark
Kurucu Ortak